Uçak seyahati sırasında; bioritmin bozulması, radyasyon artışı, basınç dengesizliği, nem düşüşü gibi sebepler çeşitli sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
uçak seyahati sırasında; bioritmin bozulması, radyasyon artışı, basınç dengesizliği, nem düşüşü gibi sebepler çeşitli sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Gökyüzünde özellikle kalp sorunları artarken, pratik önlemlerle pek çok rahatsızlıktan korunmak mümkün olabiliyor. İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Aytaç Karadağ, uçak yolculuklarında ortaya çıkabilecek hastalıklar ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.
6 saatlik uçuş bile jet-lag yapabilir
Yaşanılan yerin saatine adapte olunduğundan 6 saatlik uçuşta bile bioritim bozulabilmektedir. Bioritim bozulduğu takdirde yapılan eforla orantısız yorgunluk, kırgınlık, bitkinlik, sersemlik, konsantrasyonda eksilme, karında şişkinlik, gaz, kabızlık, ishal, uyku düzensizliği, iştahsızlık, kalp atımlarında düzensizlik yaşanabilmektedir. Özellikle batıdan doğuya uçuşlarda ve gündüz uçuşlarında jet-lag olma riski daha fazladır.
Uçaktaki basınç, oksijen ve ısı dengesizliği kalp hastalıklarını tetikliyor
Kabin içindeki basınç dengesizliklerinden ötürü varislerde belirginleşme, bacaklarda ödem, ayaklarda ağrı, uyuşma gibi damarsal bozukluklar görülebilmektedir. Uzun uçuşlarda türbülans nedeniyle kanın damar içinde pıhtılaşması akciğer embolisi, kalp krizi, beyin felci, bacaklarda damar tıkanıklığı gibi problemlere neden olabilmektedir. 65 yaş üstündeki kişilerde, özellikle böbrek, akciğer, şeker hastalığı gibi eşlik eden kronik hastalığı olan kişilerde, kalp krizi geçirmiş, kalp yetmezliği olan, stent takılmış, açık kalp ameliyatı yapılmış kişilerde, daha önce vücudun herhangi bir bölgesindeki damarda pıhtı öyküsü olan hastalarda ve gebelerde kalp rahatsızlıkları riski yüksektir.
6 saatlik uçuş bile jet-lag yapabilir
Yaşanılan yerin saatine adapte olunduğundan 6 saatlik uçuşta bile bioritim bozulabilmektedir. Bioritim bozulduğu takdirde yapılan eforla orantısız yorgunluk, kırgınlık, bitkinlik, sersemlik, konsantrasyonda eksilme, karında şişkinlik, gaz, kabızlık, ishal, uyku düzensizliği, iştahsızlık, kalp atımlarında düzensizlik yaşanabilmektedir. Özellikle batıdan doğuya uçuşlarda ve gündüz uçuşlarında jet-lag olma riski daha fazladır.
Uçaktaki basınç, oksijen ve ısı dengesizliği kalp hastalıklarını tetikliyor
Kabin içindeki basınç dengesizliklerinden ötürü varislerde belirginleşme, bacaklarda ödem, ayaklarda ağrı, uyuşma gibi damarsal bozukluklar görülebilmektedir. Uzun uçuşlarda türbülans nedeniyle kanın damar içinde pıhtılaşması akciğer embolisi, kalp krizi, beyin felci, bacaklarda damar tıkanıklığı gibi problemlere neden olabilmektedir. 65 yaş üstündeki kişilerde, özellikle böbrek, akciğer, şeker hastalığı gibi eşlik eden kronik hastalığı olan kişilerde, kalp krizi geçirmiş, kalp yetmezliği olan, stent takılmış, açık kalp ameliyatı yapılmış kişilerde, daha önce vücudun herhangi bir bölgesindeki damarda pıhtı öyküsü olan hastalarda ve gebelerde kalp rahatsızlıkları riski yüksektir.
Sık uçuşlar cilt ve meme kanseri riskini artırıyor
Uçuş sırasında manyetik ve kozmik radyasyona maruz kalınmaktadır. Yükseldikçe, uçuş süresi uzadıkça ve kutuplara doğru gidildikçe radyasyon miktarı artmaktadır. Uçağın ön tarafında radyasyon daha yüksekken arka tarafa gidildikçe radyasyon azalmaktadır. Özellikle kalp krizi, kalp ritim anormallikleri, mide-bağırsak hastalıkları, nörolojik problemler, tiroit, meme, cilt, kan kanseri, hücre yaşlanması, kısırlık riski artmaktadır. Maruz kalınan radyasyon hücre çekirdeğinde mutasyon yaptığından cilt kanseri riski uçuş görevlilerinde 2 kat, meme kanseri yüzde 30 daha fazla görülür. Sık seyahat edenlerde bu radyasyon biriktiği için kadınlarda adet düzensizlikleri, düşük, gebe kalmada zorluk, erkeklerde kaliteli sperm sayısında azalma, sperm hareketliliğinde azalma yaparak kısırlığa neden olabilmektedir.
Cilt kuruluğu görülebiliyor
Uçaktaki kuru hava ve basınç yüksekliği ciltte kuruma, kaşıntı, gözlerde kuruma yapabilmektedir. Bunu önlemek için uçuş sırasında bol su içilmeli ve su bazlı nemlendiriciler kullanılmalıdır.
Enfeksiyon riskine dikkat!
uçak gibi yapay havanın olduğu kapalı bir alanda yolculardan veya kabin ekibinden herhangi biri öksürdüğünde, hapşırdığında milyarlarca mikrop havaya saçılır. Her ne kadar uçak içindeki hava saatte 20 defa değişse, özel bakteri, virüs, mantar filtreleri ile süzülse de bazı virüsler filtrelerden geçebilecek kadar küçük boyuttadır. Ortama saçılan bu mikroplar nefes alındığında damlacık enfeksiyonu yoluyla vücuda girmektedir.
Uçuş sırasında manyetik ve kozmik radyasyona maruz kalınmaktadır. Yükseldikçe, uçuş süresi uzadıkça ve kutuplara doğru gidildikçe radyasyon miktarı artmaktadır. Uçağın ön tarafında radyasyon daha yüksekken arka tarafa gidildikçe radyasyon azalmaktadır. Özellikle kalp krizi, kalp ritim anormallikleri, mide-bağırsak hastalıkları, nörolojik problemler, tiroit, meme, cilt, kan kanseri, hücre yaşlanması, kısırlık riski artmaktadır. Maruz kalınan radyasyon hücre çekirdeğinde mutasyon yaptığından cilt kanseri riski uçuş görevlilerinde 2 kat, meme kanseri yüzde 30 daha fazla görülür. Sık seyahat edenlerde bu radyasyon biriktiği için kadınlarda adet düzensizlikleri, düşük, gebe kalmada zorluk, erkeklerde kaliteli sperm sayısında azalma, sperm hareketliliğinde azalma yaparak kısırlığa neden olabilmektedir.
Cilt kuruluğu görülebiliyor
Uçaktaki kuru hava ve basınç yüksekliği ciltte kuruma, kaşıntı, gözlerde kuruma yapabilmektedir. Bunu önlemek için uçuş sırasında bol su içilmeli ve su bazlı nemlendiriciler kullanılmalıdır.
Enfeksiyon riskine dikkat!
uçak gibi yapay havanın olduğu kapalı bir alanda yolculardan veya kabin ekibinden herhangi biri öksürdüğünde, hapşırdığında milyarlarca mikrop havaya saçılır. Her ne kadar uçak içindeki hava saatte 20 defa değişse, özel bakteri, virüs, mantar filtreleri ile süzülse de bazı virüsler filtrelerden geçebilecek kadar küçük boyuttadır. Ortama saçılan bu mikroplar nefes alındığında damlacık enfeksiyonu yoluyla vücuda girmektedir.
Kaynak: CnnTurk
Fotoğraf: Hürriyet
Fotoğraf: Hürriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder